Recep Tayyip Erdogan'li Yillar (ePub)

Bu kitapta Türkiye Cumhuriyeti'nin Atatürk'ten sonra gelen en basarili lideri Recep Tayyip Erdogan'in siyasi hayati ve özellikle icraatin basinda oldugu Basbakanlik dönemi yer almaktadir. Basbakanlik döneminde yasanan siyasi ve gündemi olusturan olaylar kronolojik olarak siralanmistir.

Bu eserde "Basarili bir siyasetçi nasil olunur?" sorusunun cevabi, 13 yillik Basbakanlik yaptigi görevinde nasil basarili oldugunun yaniti, Recep Tayyip Erdogan'in hayatindan kesitler ve Recep Tayyip Erdogan'in farkli konulardaki degerlendirmeleri ve görüsleri vardir. Ayrica Recep Tayyip Erdogan'in karakteri, aldigi ödüller ve yabancilarin gözünden Recep Tayyip Erdogan hakkinda yorumlar yer almaktadir. "Yeni Türkiye" olarak tanimladigi Recep Tayyip Erdogan'in Türkiye'sinden bizim almamiz gereken dersler de elbette vardir...
Recep Tayyip Erdogan, 26 Subat 1954'te Istanbul'un Kasimpasa semtinde ailesinin üçüncü çocugu olarak dogdu. Ahmet Erdogan'in Tenzile Erdogan'la olan ikinci evliliginden bir erkek çocugu, Recep Tayyip dünyaya geldi. Babasinin, bir önceki evliliginden iki çocugu daha vardi. Recep Tayyip Erdogan'in biri kiz dört kardesi vardi. Deniz Hatlari'nda kiyi kaptani olarak çalisan "Reis Kaptan" lakapli baba Ahmet Erdogan, ogluna babasinin adi olan Tayyip adini koydu. Eski takvime göre Recep ayinda dogan bebege Recep adi da verildi. Recep Tayyip Erdogan'in ailesi, Recep Tayyip Erdogan 13 yasindayken Rize'nin eski adiyla Potamya yeni adiyla Güneysu ilçesinden, yokluk ve issizlik nedeniyle Istanbul'un Kasimpasa semtine göç etti. Recep Tayyip Erdogan'in babasi Sahil Güvenlik Teskilatinda görevli oldugu için çocuklugu Rize'de geçti. Babasi, o dönemin "Sirket-i Hayriye"si günümüzün Denizyollari'nda kaptanlik yapti ve ve kiyi kaptanligindan emekli oldu. Recep Tayyip Erdogan, o günleri anlatirken babasinin Istanbul'un varoslarinda kosturdugunu belirterek, gelecekte nasil bir yasam olmasi gerektigini su sözlerle ifade ediyordu:
"O çilelerin içerisinden geldik. Onlar da oralarda böyle merdiven altlarinda odalarda yasadilar. Bunlari bana aglayarak anlatirdi rahmetli babam. Biz oralardan geldik. Ama oralarda kalamayiz. Gelecek kusaklarimiza da biz oralari örnek olarak veririz ama 'Orada kal.' diyemeyiz. Bunlari yasadigimiza göre gelecek kusaklara biz çok daha farkli bir Türkiye birakmak zorundayiz. O yavrularimiz çok daha farkli yetismek durumunda. Eger ben oglumu, torunumu bilimde, sanatta her alanda çok daha ileri götürebiliyorsam kendimi çok daha basarili bir baba ve dede olarak görebilirim. Eger götüremiyorsam o zaman basarisizim, olaya böyle bakacagiz. Onun için bizim bir günümüz digerine esit olmamali. Dün bugünden geri kalmali. Yarin bugünden çok daha ileri olmali.

Mevlana diyor ya 'Dün dünde kaldi cancagizim yeni bir seyler yapmak, söylemek lazim.' ...

Iste biz bunu basarmak durumundayiz."